Otomobil lastiklerinden iplik ve hatta spor koleksiyonu olur mu?
Bu sorunun cevabı Oysho ve Fulgar işbirliğinde.
Oysho, yüksek kaliteli spor ve günlük giyim anlayışını sürdürülebilirlik bakışıyla birleştirme hedefiyle yola çıktı ve bu amaçla iplik teknolojilerinde uzman Fulgar’la güçlerini birleştirdi.
Ortaya çıkan işbirliği, eski otomobil lastiklerinden geri dönüştürülen ham maddelerle üretilen
Q-CYCLE® ipliğini kullanarak moda ve çevre duyarlılığını bir araya getiren spor koleksiyonu ile buluştu.
Oysho ve Fulgar’ın ortak çalışması sonucu ortaya çıkan sürdürülebilir spor giyim koleksiyonu, çevreye duyarlı tasarım ile yüksek performansı buluşturan özel bir seri olarak tanıtılıyor. Bu koleksiyondaki ürünler, Q-CYCLE® iplik kullanılarak üretildiği için her bir parça, içinde bir zamanlar otomobil lastiği olarak görev yapmış malzemeleri barındırıyor. Yani giysiler, daha önce yollarda tekerlek dönmesini sağlayan kauçukların şimdi sporda adımlarınıza eşlik etmesi gibi ilginç ve ilham verici bir hikâyeye sahip.
Bu spor koleksiyonunda; taytlar, sporcu sütyenleri, atletler ve benzeri aktif giyim ürünlerinin bulunması bekleniyor. Q-CYCLE® iplikli kumaşlar, Oysho’nun tasarımlarıyla buluşarak hem şık hem de teknik açıdan üstün ürünler ortaya çıkarıyor. Örneğin, Q-CYCLE®’in sağladığı esneklik ve dayanıklılık, bu giysilerin yoğun antrenmanlarda dahi formunu korumasına yardımcı oluyor. Nefes alabilir ve hızlı kuruyan yapıları ise sporcunun konforunu en üst düzeyde tutuyor. Oysho, bu koleksiyonla “eko-teknolojik” bir atılım yaparak sürdürülebilirlikten ödün vermeden performans sunulabileceğini vurguluyor
Elbette koleksiyonun en büyük farkı, sahip olduğu sürdürülebilirlik ve güvenlik sertifikaları ile belgelenmiş olması. Q-CYCLE® iplikli bu ürünlerin, uluslararası geçerliliği olan bir dizi önemli sertifikaya sahip olduğu belirtiliyor. Özellikle Textile Exchange tarafından geliştirilen RCS (Geri Dönüşüm İçerik Standardı), ISCC PLUS sürdürülebilirlik belgesi, LCA yaşam döngüsü analizi onayı ve OEKO-TEX Standard 100 gibi etiketler, ürünlerin çevresel ve tüketici güvenliği açısından yüksek standartlara uyduğunu gösteriyor
Bir başka deyişle Oysho x Fulgar koleksiyonunun her bir parçası, sadece sözde değil belgelendirilmiş şekilde sürdürülebilir. Bu da tüketicilere aldıkları ürünün gerçekten çevre dostu olduğundan emin olma imkânı veriyor.
Fulgar’ın Pazarlama Müdürü Daniela Antunes, bu iş birliğini “daha sürdürülebilir bir geleceğe doğru atılmış somut bir adım” olarak nitelendiriyor
Antunes’e göre Q-CYCLE® sayesinde “yenilik, potansiyel olarak kirletici atıkları değerli kaynaklara dönüştürebiliyor; üstelik günümüz spor giyiminde beklenen kalite ve performanstan ödün vermeksizin” bu dönüşümü gerçekleştirebiliyor
Gerçekten de Oysho ve Fulgar, bu girişimleriyle yaratıcı çözümlerle çevre sorunlarına çare ararken kullanıcı deneyimini de mükemmelleştirebileceklerini kanıtlamış oldular. Bu koleksiyon, moda ve tekstil sektöründe “döngüsel ekonomi” yaklaşımının başarılı bir örneği olarak öne çıkıyor.
BMH Yorumu - Neden Önemli?
Moda sektöründe hâlâ yüksek miktarda atık ve enerji tüketimi söz konusu. Oysho ve Fulgar’ın bu girişimi, dönüşüme öncülük eden projelerden biri olarak öne çıkıyor. Eski lastik gibi kirletici potansiyele sahip malzemelerin yeniden kullanımı, çevresel zararı azaltırken aynı zamanda inovasyonla nelerin başarılabileceğini gözler önüne seriyor. Eski lastiklerin yeni bir yaşam bulduğu bu hikâye, hem sektör profesyonelleri hem de tüketiciler için son derece ilham verici. Bu girişim sayesinde, “daha iyi bir geleceğe giden yol” sloganının yalnızca bir söz olmadığı, doğru ortaklıklar ve teknolojilerle gerçeğe dönüştüğü görülüyor. Oysho ve Fulgar, bu koleksiyonla tekstil endüstrisinde değişimin mümkün olduğunu ve kaliteyi koruyarak sürdürülebilirliği yakalamanın bir hayal olmadığını gösteriyorlar.
Elbette ki bu son değil, aksine bir başlangıç. Moda sektöründe bu tür inovasyonların yaygınlaşmasıyla, daha fazla atığın geri dönüştürülüp yeniden kullanıldığı, daha az doğal kaynağın tüketildiği bir geleceğe doğru ilerliyoruz. Tüketiciler de bu değişimin bir parçası olabilir: Sürdürülebilir koleksiyonları tercih ederek, döngüsel ekonomiye destek verebilir ve markaları bu yönde daha cesur adımlar atmaya teşvik edebilirler.
Otomobil Lastiklerinden Üretilen İpliklerle İlgili Bilmedikleriniz
Fulgar Kimdir?
Fulgar, yarım asırlık tecrübesiyle tekstil sektöründe adından söz ettiren İtalyan bir iplik üreticisidir. Özellikle polyamid 6.6 (naylon) ve elastomer alanında uzmanlaşmış olan şirket, teknik tekstillerden moda sektörüne uzanan geniş bir yelpazede sentetik iplikler üretip dağıtmakta
Dünyanın dört bir yanına İtalyan kalitesini taşıyan Fulgar, inovasyona ve yüksek performanslı ürün geliştirmeye odaklanırken sürdürülebilirliği temel değerlerinden biri haline getirmiş. Şirketin yaklaşımı, kalite, yenilikçilik, yaratıcılık ve çevreye saygı gibi temel prensipler üzerine kurulu
Bu sayede Fulgar, yıllar içinde sadece teknik üstünlüğüyle değil, aynı zamanda çevresel duyarlılığıyla da öne çıkan bir marka haline geldi. Fulgar’ın geliştirdiği çevreci iplik teknolojileri (örneğin Q-NOVA®, EVO® gibi) moda devleri tarafından tercih edilmekte ve tekstil endüstrisinde daha sürdürülebilir bir geleceğin yapıtaşlarını oluşturmakta. Kısacası, Fulgar yenilikçi ve yeşil çözümlerin öncüsü olan, sektöründe lider firmalar arasında yer alıyor.
Q-CYCLE® İplik İnovasyonu Nedir?
Q-CYCLE®, Fulgar’ın en yeni ve çığır açıcı iplik inovasyonlarından biri. Bu ipliğin en büyük özelliği, ham maddesinin tamamen geri dönüştürülmüş kaynaklardan gelmesi. Q-CYCLE® iplik, ömrünü tamamlamış otomobil lastiklerinden elde edilen ikinci yaşam hammaddeler kullanılarak üretiliyor
Bu süreç, kimya devi BASF’ın ChemCycling® projesi sayesinde mümkün hale geliyor. Kullanım ömrü dolmuş lastikler, gelişmiş bir kimyasal geri dönüşüm yöntemi olan piroliz ile yağ formunda temel petrokimyasal bileşenlere dönüştürülüyor
Ortaya çıkan bu geri dönüştürülmüş piroliz yağı, geleneksel fosil kaynaklı ham maddelerin yerine kullanılarak yeni polimerler sentezleniyor
Sonuçta elde edilen polimer, Fulgar’ın uzmanlığıyla yüksek kaliteli poliamid 6.6 ipliğe dönüştürülüyor.
Bu üretim modeli, kütle dengesi (mass balance) adı verilen bir yaklaşımla yönetiliyor. Kütle dengesi, geri dönüştürülmüş malzemeler ile bakir (fosil) hammaddelerin karışık kullanıldığı üretim süreçlerinde, geri dönüştürülmüş içerik oranının titizlikle takip edilmesini sağlayan bir hesaplama sistemi olarak tanımlanabilir
Bu sisteme göre üretim sürecinin başında ne kadar geri dönüştürülmüş hammadde kullanıldıysa, üretilen ipliğin belirli bir kısmına o oranda “geri dönüştürülmüş içerik” atfediliyor ve bu oran uluslararası sertifikasyon kuruluşlarınca denetlenip doğrulanıyor
Yani Q-CYCLE® iplik üretiminde kullanılan atık lastik kaynaklı malzeme miktarı, çıkan ürüne şeffaf ve izlenebilir bir şekilde yansıtılıyor.
Q-CYCLE® ipliğin çevresel katkısı son derece önemlidir. Hem atık lastikleri bertaraf ederek çevre kirliliğini azaltması, hem de yeni petrol türevi plastik üretimine olan ihtiyacı düşürmesi sebebiyle fosil kaynak kullanımını ve karbon salımını ciddi ölçüde azaltır
Bir başka deyişle, Q-CYCLE® sayesinde atıl durumdaki lastikler değerli bir tekstil hammaddesine dönüşürken, üretim sürecinde ciddi oranda enerji ve ham madde tasarrufu sağlanıyor
Teknik açıdan bakıldığında, Q-CYCLE® %100 geri dönüştürülmüş içerikli bir poliamid iplik olmasına rağmen performans olarak bakir (yeniden üretilmiş) polyamid ile aynı düzeyde.
Fulgar’ın açıklamalarına göre bu iplik, hafiflik, mukavemet (dayanıklılık) ve esneklik gibi polyamidden beklenen tüm avantajları sunuyor
Ayrıca ipliğin üstün nem yönetimi ve nefes alabilirlik özellikleri sayesinde cildi serin ve kuru tutabilmesi, spor giyim ürünleri için ideal bir yapı sağlıyor
Özellikle yüksek performans gerektiren kompresyon giysileri (örneğin sporcu taytları, destekleyici spor sütyenleri) için Q-CYCLE® iplik son derece uygun; terlemeyle oluşan nemi hızla dışarı atarak kullanıcının konforunu artırıyor
Tüm bunlar gösteriyor ki, Q-CYCLE® ile geri dönüşüm ve yüksek performans ilk kez gerçekten ödün vermeden bir araya geliyor.
Sertifikalar ve Etiketler Ne Anlama Geliyor?
Bu koleksiyonun sürdürülebilirlik iddiasını güçlü kılan unsurlardan biri de sahip olduğu uluslararası sertifikalar. Peki, RCS, ISCC PLUS, LCA, OEKO-TEX gibi etiketler neyi ifade ediyor? İşte kısaca bu önemli sertifikaların anlamları:
RCS (Recycled Claim Standard):
Textile Exchange tarafından geliştirilen Geri Dönüşüm Beyan Standardı, bir ürünün belirli oranda geri dönüştürülmüş malzeme içerdiğini ve bu geri dönüştürülmüş içeriğin tedarik zinciri boyunca izlenip doğrulandığını belgeleyen bir sertifikadır
RCS sertifikalı bir ürün aldığınızda, o ürünün içerisindeki geri dönüştürülmüş materyalin gerçekten geri kazanılmış atıklardan geldiği ve üretimin her adımında bu bilginin doğrulandığı garanti edilir. Bu standart, geri dönüşümün desteklenmesi ve şeffaflığın sağlanması açısından önem taşır.
ISCC PLUS (International Sustainability & Carbon Certification):
Uluslararası Sürdürülebilirlik ve Karbon Sertifikasyonu’nun genişletilmiş bir versiyonu olan ISCC PLUS, ham maddeden nihai ürüne kadar tüm tedarik zinciri boyunca sürdürülebilirlik ve izlenebilirlik kriterlerini doğrulayan bir sistemdir
Özellikle biyokütle ve geri dönüştürülmüş içeriklerin kullanıldığı kimyasal ve teknik uygulamalarda tercih edilir. Bir ürün ISCC PLUS etiketine sahipse, o ürünün üretiminde kullanılan hammaddelerin sorumlu bir şekilde temin edildiği, fosil kaynak kullanımının azaltıldığı ve süreçlerin belirli sürdürülebilirlik gerekliliklerini karşıladığı anlamına gelir.
LCA (Life Cycle Assessment – Yaşam Döngüsü Analizi):
Bir ürünün yaşam döngüsü boyunca çevreye olan etkilerini değerlendiren bilimsel bir yöntemdir.
Hammaddenin elde edilmesinden ürünün üretimine, dağıtımına, kullanımına ve ömrü sonunda bertaraf edilmesine (ya da geri dönüştürülmesine) kadar geçen tüm aşamalardaki enerji tüketimi, su kullanımı, karbon ayak izi gibi etkiler LCA ile analiz edilir. Q-CYCLE® iplik ve Oysho koleksiyonu için LCA yapılmış olması, bu ürünlerin yaşam döngüsü perspektifinde çevresel avantajlarını ortaya koyar.
Örneğin, geleneksel bir polyamid ipliğe kıyasla Q-CYCLE®’in ne kadar karbon emisyonu tasarrufu sağladığı ya da atık azaltımına katkısı LCA raporlarıyla belirlenir. LCA bir sertifika olmaktan ziyade bir değerlendirme aracı olsa da, bu tür projelerde ne kadar çevreci kazanım elde edildiğini sayısal verilerle kanıtlamak için kritik öneme sahiptir.
OEKO-TEX Standard 100: Dünya çapında bilinen OEKO-TEX® Standard 100 sertifikası, tekstil ürünlerinin zararlı kimyasal maddeler içermediğini ve insan sağlığı açısından güvenli olduğunu garanti eder
Bir kumaş veya giysi OEKO-TEX 100 etiketine sahipse, üretiminin her aşamasında (iplikten boyaya, düğmeden lastiğe kadar) sıkı kimyasal testlerden geçerek belirlenen sınır değerlerin altında kaldığı onaylanmıştır. Oysho x Fulgar koleksiyonunun bu sertifikaya sahip olması, spor giyim ürünlerinin sadece çevre için değil kullanıcıların cildi için de güvenli olduğunu, alerjen veya toksik madde barındırmadığını gösterir. Özellikle spor gibi yüksek eforlu aktivitelerde giyilen ürünlerin tene doğrudan temas ettiği düşünülürse, bu güvence tüketiciler için büyük bir artıdır.
Bu sertifikalar, söz konusu koleksiyonun her açıdan sürdürülebilirlik iddiasını doğrulayan mühürler olarak görülebilir. Hem çevresel açıdan (geri dönüştürülmüş içerik, düşük karbon ayak izi vb.) hem de tüketici sağlığı açısından (kimyasal güvenlik) ürünlerin uluslararası standartlara uyduğu bu etiketlerle belgelenmiş.
Comentarios