top of page

Moda Tarihinde Zamansız Bir İz Osmanlı’nın Kaybolan Kıyafetlerinin Hikayesi

Yazarın fotoğrafı: BiModaHayatBiModaHayat

Tarih ve moda, birbirinden bağımsız gibi görünse de aslında iç içe geçmiş iki güçlü anlatı. Giyim, bir toplumun kimliğini, statüsünü ve estetik anlayışını yansıtan en güçlü araçlardan biri. 1873 yılında Osmanlı İmparatorluğu, Viyana'da düzenlenen Dünya Sergisi'ne katıldığında, imparatorluğun farklı coğrafyalarındaki halkların geleneksel kıyafetlerini tanıtmak için tam 258 adet giysi gönderdi. Ancak bu kıyafetler, serginin ardından bir daha geri dönmedi. Akıbetleri hala bilinmezken geriye, dönemin ünlü fotoğrafçısı Pascal Sébah tarafından çekilen fotoğraflardan oluşan 472 sayfalık eşsiz bir katalog kaldı: "Les Costumes Populaires de la Turquie en 1873."


Bu kitap, Osman Hamdi Bey ve Marie de Launay tarafından kaleme alındı. Fotoğraflar eşliğinde Osmanlı'da yaşayan farklı etnik ve dini grupların geleneksel kıyafetleri tanıtıldı. Kıyafetlerin sadece birer kumaş parçası olmadığını, aynı zamanda bireyin sosyal statüsünü, mesleğini ve kültürel aidiyetini de belirlediğini ortaya koydu. Köylü, işçi, burjuva ya da aristokrat… Kim olduğu, kıyafetine bakarak anlaşılabilirdi.


Bugün moda tarihçileri ve araştırmacılar için eşsiz bir kaynak niteliğinde olan bu eser, dönemin kumaş seçimleri, renk anlayışı, dikiş teknikleri ve aksesuar kullanımıyla ilgili benzersiz detaylar içeriyor. 19. yüzyıl Osmanlı dünyasında giyim, sadece kişisel bir tercih değil, aynı zamanda toplumsal kuralların da bir yansımasıydı. Kadınlar ve erkekler için belirli kumaşlar, renkler ve süslemeler statüye göre şekilleniyordu. Fesin eğiminden kaftanın işlemelerine kadar her detay, ait olunan sınıfı ve yaşam tarzını yansıtıyordu.


Osmanlı’dan Haute Couture’a Kaybolan Giysiler


152 yıl önce Viyana'ya gönderilen ve bir daha geri dönmeyen bu kıyafetler, katalog sayesinde hâlâ varlığını sürdürüyor. Bugün sanatçılar, tasarımcılar ve tarihçiler için ilham kaynağı olan bu görseller, Osmanlı'nın kültürel zenginliğini, geçmişten günümüze taşıyan birer belge niteliğinde. Tarihçi Edhem Eldem’in de belirttiği gibi, “Elbise-i Osmaniye gibi bazı önemli kaynakları tekrar tekrar ele aldıkça, deştikçe ve sorguladıkça çok farklı boyut ve sonuçlara varabilen bir tarihçilik anlayışına doğru yol alabiliriz.”


Geçmişin kıyafetlerine bakarak geleceğin modasını şekillendirmek mümkün.


Bugün haute couture atölyelerinde hayat bulan birçok tasarımın ilham kaynağı olan Osmanlı giysileri, tarih sahnesinde hâlâ güçlü bir şekilde varlığını sürdürüyor. Geleneksel motiflerin modern yorumları, günümüz defilelerinde sıkça karşımıza çıkıyor. Dönemin detaylı işçiliği ve zarafeti, bugünün tasarımcıları için ilham verici unsurlar arasında.


Modayı sadece estetik bir alan olarak değil, aynı zamanda kültürel bir miras olarak ele aldığımızda, "Les Costumes Populaires de la Turquie en 1873" gibi eserlerin değeri çok daha iyi anlaşılıyor. Osmanlı’nın kaybolan kıyafetleri, günümüz modasına hâlâ rehberlik ediyor ve geçmişin dokusunu geleceğe taşıyor. Bu eser, sadece bir katalog değil, bir imparatorluğun zamansız stilinin yaşayan kanıtı.

Comments


Top Stories

1/30
bimodahayat logo bmh

Sürdürülebilir moda ve yeni gelişmeler için bültenimize kaydolun

Thanks for subscribing!

  • LinkedIn
  • Instagram
  • Facebook

All contents ©ajansbenice 2023  All rights reserved.

bottom of page